Her gün aynı kıyafetleri giymenin başarı üzerinde ne gibi bir etkisi var? Giyimde "aynılaşma trendi" söylendiği gibi işin geleceğinde doğru kararlar vermemizi sağlayacak mı? Yoksa "karar yorgunluğunun" arkasına mı sığınıyoruz?
Sosyal çevremde ve arkadaş gruplarımda sürekli olarak kadınlar; düzgün bir erkekle tanışamamaktan ve ilişkilerini yürütememekten, erkekler ise düzgün bir kadınla tanışamamaktan ve ilişki kuramamaktan yakınıyorlar. Peki hem kadın hem erkek aynı konudan muzdarip olduğu halde sorunun kaynağı nerede?
Yapmış olduğum koçluk seansları neticesinde; bizim toplumumuzda ki bireylerin en fazla "hayır" diyememe probleminin olduklarını gözlemledim.Bu konuda yapmış olduğum koçluk seanslarından ve edinmiş olduğum toplum gözlemlerinden faydalanarak sizlere bir yazı hazırlamak istedim.
Yoğun bir yılı geride bırakırken yeni bir yıla başlayacak olmanın heyecanı ile içimiz kıpır kıpır.<br><br>
Uzun bir yıl oldu hem de çok uzun, gökyüzünde bolca tutulmaların olduğu, birçok şeyi deneyimlediğimiz, tecrübe edindiğimiz. Dersini iyi anlayanlar için başarılı bir yıl, anlamayanlar için 2019 yılında tekrarların yaşanacağı bir yıl olacak, ta ki ders anlaşılana kadar bu döngü böylece devam edecek
Birçoğumuz yeni yılın hayatımıza yenilikler getireceğini düşünerek mutlu bir yıla odaklanırız. Peki, yeni yılın bize yeni yollar açması,yeni fırsatlarla karşılaştırması için ne denli çaba sarf ediyoruz? Gelin, bu konu üzerinde biraz düşünelim.
Yaşam koçluğu; kişinin potansiyelini fark etmesini sağlayarak varmak istediği noktaya ulaşmak için kişiye yol arkadaşlığı yapmaktır. Başka bir ifadeyle bulunduğu yerden, olmak istediği yere gidebilmesi için sağlanan profesyonel destektir.
Sosyal bir çalışma hayatının cazipliğinin yanı sıra, insanlarla olan ilişkilerinizi onların amaçlarına ve hayat ya da işlerinde ulaşmak istedikleri hedeflerine yardımcı olarak koçluk yapmak çok yakınınızda.
Koçluk, deneyimlerinizi ve yaşanmışlıklarınızı kullanacağınız günümüzün en popüler meslekleri arasına girmektedir.
Eğer insan düşünmeyi yürümeden önce öğrenseydi, bir çok insan emeklemeye devam ederdi. Durdururdu kendisini düşünce yere, ayağa kalkıp yeniden yürümeye başlamalı mıyım? Aynı acıyı yeniden yaşamalı mıyım? Zorunda mıyım? İçerden gelecek olan ses "Hayır yapma" derdi ve belki de gerçekten yürümeye başlamamız uzun bir zaman alırdı.