Terfimi aldım, sıra koçluk almakta

Yazan: Burak Akalin / Profesyonel Koç, ACC | Eğitmen | İnsan Kaynakları Danışmanı
Yayınlanma Tarihi: 15.05.2019
Biliyorsunuz terfi edip yönetici olduğunuzda sadece ücret bandınız, yan haklarınız, pozisyonunuzun ismi ve statünüz değişmiyor. Hayatınızda bir çok şey değişiyor. Evet çok çalıştınız çabaladınız ve haklı olarak bu yeni ve zorlu göreve geldiniz. Bu terfiyi hak ettiniz. Bunun anlamı “İşler artık eskisi gibi olmayacak, değişecek” Sizin kendinizden beklentiniz (eğer kendinizin farkındaysanız!), yöneticilerinizin, ekibinizdeki arkadaşlarınızın, sizden iş bekleyen tüm paydaşlarınızın sizden beklentisi birdenbire değişecek. Evet 1.günden itibaren içine gireceğiniz, arasından geçeceğiniz bu değişim sizi zorlayacak. Hele ki, bireysel olarak çalışan olduğunuz bir rolden, bir veya daha fazla kişiyi yöneteceğiniz bir role geçtiğiniz bir durumda bu değişim daha da karmaşık bir hal alacak. Peki ne olacak şimdi?

Yeni Yılda Bizleri Neler Bekliyor
Yoksa siz hala bireysel çalıştığınız zamanlardaki gibi çalışıp aynı şekilde başarıdan başarıya koşacağınızı mı sanıyorsunuz? Bu büyük bir yanılgı ve tuzak – kim için? Yönetsel ve liderlik rollerine yeni terfi edenler için. Tabii unutmamak gerekir ki bu yeni liderlerin ekibinde olan çalışanlar için de değişim söz konusu. Ama bugün biz liderin tarafından konuya yaklaşacağız. Yeni yöneticilere destek olmak çok daha önemli bence.

Basitçe düşünürsek, uzman olarak çalıştığınızdaki iş yapış, işinizi yönetme, ilişkilerinizi yönetme için kullandığınız yöntemler, fikirler, yaklaşımlar artık tamamen değişmeli. Liderlik Yaklaşımı diyebileceğimiz farklı bir mindset’e geçiyor olmak başarı için tek yol. Yoksa “ben çok çalışıp hallederim, ekibime abilik yaparım, onlarla güzel iletişim kuracağım ve yapacağım” şeklindeki iyi niyetli yaklaşımlar ilk krizde, ekibinizden yapmak istemedikleri bir işi yapmalarını istediğinizde, yok olur gider.

“Pasaj altı olmak, kalmak” dediğimiz duruma düşersiniz ve oradan oraya çırpınır bulursunuz kendinizi. Çünkü yeni rolünüzde önünüze çıkan problemleri, karmaşıklığı eski bildiğini yollardan çözmeye çalışırsınız. E bu gayet doğal. İnsan kendisini ne kadar biliyorsa ve geliştiriyorsa, elinde bildiği ne varsa onu kullanır. Bu hep böyle olmadı mı?

Ama bilin ki elinizde daha fazlası muhakkak var, potansiyeliniz var. Ve bu yeni görevi de başaracaksınız ama iş planınızı, zaman planınızı, aksiyon planınızı farklı yapmalısınız. Zamanınızı verdiğiniz işlerin, kullandığınız becerilerin, destek aldığınız kişilerin değişmesi ve farklılaşması çok önemli.

Uzman olarak başarılı olduğunuz bir dünyadan, yöneticilik liderlik dünyasına geçtiğinizde, aynı işleri, aynı davranışları göstererek başarılı olmayı beklemek kendini bilmezlik ile aynı oluyor. Bunu işin tuhafı büyük şirketler yapıyor çalışanlarına. “Gel sen işinde çok iyisin seni müdür yapıyoruz” ya da “seni değerlendirme merkezinden geçireceğiz, ve sonuca göre müdür yapacağız” Tamam şimdi “müdür” seçildin “buyur yönet”. Bu kadar basit değil işte, ama olmuyor mu bu oluyor. Olmasını engelleyemeyiz belki ama bunun olacağını bilip, yönetici rolüne yeni seçilen olarak hazırlanabilirsiniz. Değişmek gerektiğini bilerek, bunu planlayarak ve yardım alarak hazırlanabilirsiniz.

Bireysel çalışan uzman düşünce yapısı ile aynı şekilde yönetici rollerinde bir şeyler yapmaya çabalayan, çırpınan bir çok arkadaşım ve danışanım oldu. Bu yazıyı okuyan kim olursa eğer sizin de arkadaşınız yöneticilik rolüne yeni geldi ise ona bunun olamayacağını söyleyin. Ona koçluk veya mentorluk yapabilirseniz yapın veya destek almasını isteyin arkadaşınızın.

Yeni yönetici olan liderlere şu soruları kendilerine sormalarını tavsiye ederim:



- Yeni rolümde başarılı olmam için hangi becerileri ve davranışları öğrenmeliyim, pratik etmeliyim?

- Bu beceriler nasıl gelişir?

- Yeni görevimde başarılı olmamı sağlayacak inançlarım neler? Bunlardan nasıl faydalanırım?

- Yeni görevimde başarılı olmama engel olabilecek inançlarım neler? Bunları nasıl tanırım ve etkisiz hale getiririm?

- Vazgeçmem gereken ve beni limitleyen başka hangi inanç ve değerlerim var?

- Bırakmam gereken beni yolumdan alıkoyacak alışkanlıklarım neler?

- Yeni rolümde neleri önceliklendireceğim?

- Benim göremediğim ve bana yeni rolümde destek olacak potansiyel kaynaklarım neler?


Bu sorular daha uzar gider. Her biri bir konu, içine girdikçe sorular ve cevaplarının olduğu çok güzel bir farkındalık dünyası. Herkese tavsiye ederim ama bu soruların bazılarını kendi kendimize sorup cevaplayamayız. Çünkü biz tarafız, kendi tarafımızdayız. Kendi kaynaklarımızı potansiyelimizi görmek, farkına varmak kendi kendimize çok iyi bir ayna bulmaktan ya da olmaktan geçer. İnsan her zaman dış bir referans noktası arar, onay için ya da görebilmek için kendisini. Bu da size kendinizi gösteren, yolunuzu bulmanızı sağlayacak bir ayna, bir mentor, bir koç ile olabilir. Eğer hızlı ve etkili olmasını istiyorsak tabii. Kendi kendimize de yolumuzu buluruz ama bu ne kadar zaman ve enerji alır? sorusunu sormak ve cevaplamak gerekir bu durumda.

Unutmayın, her şey sizin elinizde;
Çok iyi bir uzmanken kötü bir yönetici olmayı kimse istemez.!

Sevgilerimle – Burak Akalın – ICF Akredite Liderlik Koçu | #ikblogger
Whatsapp: +447825608699
burakakalin@icloud.com
skype: bacoaching




İletişim

Saray Mh. Dr Adnan Büyükdeniz Cd No :4 Akkom Office Park Cessas Plaza 2. Blok K:10 PK:34768 Ümraniye / İstanbul


0850 317 20 37


info@koclook.net


Destek

destek@koclook.net


Bize Ulaşın

İletişim

Omega Seamaster Replica
Tag Heuer Grand Carrera Replica
Replica Jaeger-LeCoultre Master
Replica Omega Seamaster 300 M Quartz
IWC Top Gun Replica